Author: | Mehmet Dinç | ISBN: | 9786053022756 |
Publisher: | Erkam Yayınları | Publication: | January 1, 2001 |
Imprint: | Language: | Turkish |
Author: | Mehmet Dinç |
ISBN: | 9786053022756 |
Publisher: | Erkam Yayınları |
Publication: | January 1, 2001 |
Imprint: | |
Language: | Turkish |
Nietzsche, filozofların bütün yapıtları bir tür otobiyografi ve onun içinde saklı itiraflarıdır der. Ben bunun hemen bütün yazılar ve yazarlar için doğru olduğunu kabul ederim. Yani yazan kendini yazar esasında, kendine yazar.
Yazarların yazdığı ve söylediği; gördüğü ve duyduğundan ziyade görmeyi ve duymayı seçtikleridir. Bu seçimlerinin düşündürdükleri ve hissettirdikleridir. Bazen düşünce ve hisler, seçimlerinin sebebi de olabilir. Düşündükleri ve hissettikleri, neyi görmeyi ve neyi duymayı seçmelerinde etkili olur.
Bu yazılar da böyle. Bir tür otobiyografi. Bir tür seçimler birikimi. Genç Dergisi’nde iki yılı mütecaviz bir zaman içerisinde her ay gördüklerim, duyduklarım, düşündüklerim ve hissettiklerimi yazdım. Dolayısıyla kısmen kendimi yazdım ve kısmen kendime yazdım.
İnsan fark etmiyor, insan unutuyor, insan aldırmıyor. Fark etsin, unutmasın, aldırsın yani kısaca daha derin yaşasın diye bir uyarıya, bir hatırlatmaya ihtiyaç duyuyor. Bu yazılar bir vesile ile gördüklerim, öğrendiklerim veya yaşadıklarımdan çıkardığım uyarılar ve hatırlatmalardan müteşekkil. Kendimi uyardım, kendime hatırlattım. Kısaca kendime ayar çektim. Bu ayar sayesinde yaşarken daha bir dikkatli yaşadım. Düşünürken daha bir derin düşündüm. Yazdıklarım satırlarda kalmasın için davranışa dönüştürdüm. Dolayısıyla yazdıklarımın en başta ben faydasını gördüm. Faydasını gördüğüm için de sizlerle de paylaşayım istedim.
Tarih tekerrürden ibarettir sözü genelde toplumsal tarih için kullanılıyor. Bireysel tarih için de doğru olabilir. Her bireyin tarihi yani hayatı kendi içinde tekerrür ettiği gibi bireylerin hayatları da birbirlerinin tekerrürü olabilir. Yani benim yaşadıklarımı, düşündüklerimi, hissettiklerimi siz de yaşamış, düşünmüş ve hissetmiş olabilirsiniz. Yazdıklarımın sizin hayatlarınızda da iz düşümleri olursa ve siz bu yazılardan benim faydalandığım gibi faydalanırsanız, benden mutlusu olmaz.
Her eserin arkasında önünde görünenden çok daha fazla sayıda insanın emeği var. Bu kitap da böyle. Başta Genç Dergisi’nin yöneticileri, kitabımızın editörü, Genç Dergisi’nin ve bu kitabın okuyucuları olmak üzere yazıların yazıldığı süreçte hayatımda var olan ve öncesinde hayata bakışıma etki eden bütün insanların bu kitapta payı var. Hususen de eşim, babam ve hocam. Sağ olsunlar, var olsunlar. İki cihanda aziz olsunlar…
(Tanıtım Bülteninden)
Nietzsche, filozofların bütün yapıtları bir tür otobiyografi ve onun içinde saklı itiraflarıdır der. Ben bunun hemen bütün yazılar ve yazarlar için doğru olduğunu kabul ederim. Yani yazan kendini yazar esasında, kendine yazar.
Yazarların yazdığı ve söylediği; gördüğü ve duyduğundan ziyade görmeyi ve duymayı seçtikleridir. Bu seçimlerinin düşündürdükleri ve hissettirdikleridir. Bazen düşünce ve hisler, seçimlerinin sebebi de olabilir. Düşündükleri ve hissettikleri, neyi görmeyi ve neyi duymayı seçmelerinde etkili olur.
Bu yazılar da böyle. Bir tür otobiyografi. Bir tür seçimler birikimi. Genç Dergisi’nde iki yılı mütecaviz bir zaman içerisinde her ay gördüklerim, duyduklarım, düşündüklerim ve hissettiklerimi yazdım. Dolayısıyla kısmen kendimi yazdım ve kısmen kendime yazdım.
İnsan fark etmiyor, insan unutuyor, insan aldırmıyor. Fark etsin, unutmasın, aldırsın yani kısaca daha derin yaşasın diye bir uyarıya, bir hatırlatmaya ihtiyaç duyuyor. Bu yazılar bir vesile ile gördüklerim, öğrendiklerim veya yaşadıklarımdan çıkardığım uyarılar ve hatırlatmalardan müteşekkil. Kendimi uyardım, kendime hatırlattım. Kısaca kendime ayar çektim. Bu ayar sayesinde yaşarken daha bir dikkatli yaşadım. Düşünürken daha bir derin düşündüm. Yazdıklarım satırlarda kalmasın için davranışa dönüştürdüm. Dolayısıyla yazdıklarımın en başta ben faydasını gördüm. Faydasını gördüğüm için de sizlerle de paylaşayım istedim.
Tarih tekerrürden ibarettir sözü genelde toplumsal tarih için kullanılıyor. Bireysel tarih için de doğru olabilir. Her bireyin tarihi yani hayatı kendi içinde tekerrür ettiği gibi bireylerin hayatları da birbirlerinin tekerrürü olabilir. Yani benim yaşadıklarımı, düşündüklerimi, hissettiklerimi siz de yaşamış, düşünmüş ve hissetmiş olabilirsiniz. Yazdıklarımın sizin hayatlarınızda da iz düşümleri olursa ve siz bu yazılardan benim faydalandığım gibi faydalanırsanız, benden mutlusu olmaz.
Her eserin arkasında önünde görünenden çok daha fazla sayıda insanın emeği var. Bu kitap da böyle. Başta Genç Dergisi’nin yöneticileri, kitabımızın editörü, Genç Dergisi’nin ve bu kitabın okuyucuları olmak üzere yazıların yazıldığı süreçte hayatımda var olan ve öncesinde hayata bakışıma etki eden bütün insanların bu kitapta payı var. Hususen de eşim, babam ve hocam. Sağ olsunlar, var olsunlar. İki cihanda aziz olsunlar…
(Tanıtım Bülteninden)