Author: | Kolektif | ISBN: | 2789785893776 |
Publisher: | Adımlar Yayınevi | Publication: | January 1, 2001 |
Imprint: | Language: | Turkish |
Author: | Kolektif |
ISBN: | 2789785893776 |
Publisher: | Adımlar Yayınevi |
Publication: | January 1, 2001 |
Imprint: | |
Language: | Turkish |
Renklerde konuşur bazen... Hem de öyle bir konuşur ki, ifşa eder kendimizden dahi gizlediğimiz duygularımızı... Kimi zaman da konuşsun isteriz, renklere bürür öyle anlatırız duygularımızı... En büyük destekçimizdir Siyah... Çünkü Siyah; bütün renkleri üzerinde toplayan bir gökyüzüdür... Siyah bütün renklerin toplamı olan bir Aurora'dır...
Siyah için hep - sanırım renkler adlandırıldığından bu yana - ayrılığın, matemin, özlemin rengi dendi... Ve "Beyaz" ise mutluluğu, masumiyeti simgeledi...Aldandık!
Oysa Siyah masumdu! Onu biz kirletmiştik ve yine; biz suçladık...Sevdiğimizi teslim ettiğimiz toprağın rengi diye, yolcularımızı taşıyan trenin rengi Siyah diye, yüzyıllardır hep Siyah'ın "iyi bir şey" olmadığına inandık, inandırıldık... Türküler yaktık, hatta şiirler, denemeler bile yazdık...
Peki ya "beyaz"? Günün aydınlığı mıdır yahut neşenin simgesi mi? Masumiyet midir gerçekten? Ah ne çabuk kirlendik... Sallanan mendiller, giyilen gelinlikler, kefenler, ahh bir de geceye dönen gün elbette... Söylenmemiş sözlerinizin, acılarınızın, harflere, kelimelere, satırlara dönüştüğü kâğıtları düşünün bir de... Kimse cesaret edemedi "beyaz" ayrılığı anlatır demeye ve kimse cesaret edemedi "Siyah" içini gösterir insanın demeye...
Yalnızlığımızı bile paylaşacak kadar güveniyoruz Siyah'a, gözyaşımıza şahitlik edecek kadar içimizdedir aslında... Tüm renklerin içinden seçtik onu! Bizi anlatsın istedik, asaletine güvendik ve doğruluğuna dilinin... Buna rağmen kendimizden gizlendik, farklı anlamlar yükledik... Neredeydi tüm renkler? Neredeydi beyaz? Bilemedik...Tüm yaşanmışlıklarımız var şimdi Siyah'ta, tüm geçmişimiz ve geleceğimiz... Biraz umut var içinde, biraz heyecan ve gerçeklik, biraz acılarımız, biraz sevinçlerimiz, biraz da hayallerimiz ve biz!
Bir hayatın özetidir Siyah... Bizim özetimiz, diyetimiz, susturduğumuz dilimizdir Siyah...Öyleyse Siyah'a hoş geldiniz...
Bir yazar olarak şunu haykırıyorum: Ey güzel ülkemin güzel işler yapan güzel insanları! Belki kalbi yoksul varlık budalaları sizi fark eder de edebiyata ve sanata kendini adamış bir avuç gönlü güzel genç örnek alınır.
Kendi adıma şunu söylemeliyim ki okumayan bir toplumun bireylerini, televizyona rağmen kitaba çağırmak, gerçekten büyük cengaverlik. Bu cesaretinizden ötürü sizleri kutluyorum. Hep yanınızda ve Siyah'ınızdayım...
Kahraman Tazeoğlu
Yazmak, insanoğlunun ilk terapisiydi belki, konuşmanın güzelliğinden bağımsız bir tad taşıyan bu ifade biçimi, özgürlüğüyle ilgili de başka bir sihiri barındırıyor. Genç arkadaşlarımın bu sihir i kullanma fikirlerini memnuniyetle karşılıyorum. Bu mücadelelerini de "çabalamak" nitelendirmeleri de, hayranlık uyandıran bir tevazu örneği. Siz bu satırların kıymetli okuyucuları; belli ki güzel insanların emeğiyle vakit getireceksiniz. Dostlarımın, aşklarını ve alçak gönüllerini kaybetmemeleri umuduyla...
Ceyhun Yılmaz
Format:
Sayfa Sayısı: 39
Dili: Türkçe
Yayınevi: Adımlar Yayınevi
Renklerde konuşur bazen... Hem de öyle bir konuşur ki, ifşa eder kendimizden dahi gizlediğimiz duygularımızı... Kimi zaman da konuşsun isteriz, renklere bürür öyle anlatırız duygularımızı... En büyük destekçimizdir Siyah... Çünkü Siyah; bütün renkleri üzerinde toplayan bir gökyüzüdür... Siyah bütün renklerin toplamı olan bir Aurora'dır...
Siyah için hep - sanırım renkler adlandırıldığından bu yana - ayrılığın, matemin, özlemin rengi dendi... Ve "Beyaz" ise mutluluğu, masumiyeti simgeledi...Aldandık!
Oysa Siyah masumdu! Onu biz kirletmiştik ve yine; biz suçladık...Sevdiğimizi teslim ettiğimiz toprağın rengi diye, yolcularımızı taşıyan trenin rengi Siyah diye, yüzyıllardır hep Siyah'ın "iyi bir şey" olmadığına inandık, inandırıldık... Türküler yaktık, hatta şiirler, denemeler bile yazdık...
Peki ya "beyaz"? Günün aydınlığı mıdır yahut neşenin simgesi mi? Masumiyet midir gerçekten? Ah ne çabuk kirlendik... Sallanan mendiller, giyilen gelinlikler, kefenler, ahh bir de geceye dönen gün elbette... Söylenmemiş sözlerinizin, acılarınızın, harflere, kelimelere, satırlara dönüştüğü kâğıtları düşünün bir de... Kimse cesaret edemedi "beyaz" ayrılığı anlatır demeye ve kimse cesaret edemedi "Siyah" içini gösterir insanın demeye...
Yalnızlığımızı bile paylaşacak kadar güveniyoruz Siyah'a, gözyaşımıza şahitlik edecek kadar içimizdedir aslında... Tüm renklerin içinden seçtik onu! Bizi anlatsın istedik, asaletine güvendik ve doğruluğuna dilinin... Buna rağmen kendimizden gizlendik, farklı anlamlar yükledik... Neredeydi tüm renkler? Neredeydi beyaz? Bilemedik...Tüm yaşanmışlıklarımız var şimdi Siyah'ta, tüm geçmişimiz ve geleceğimiz... Biraz umut var içinde, biraz heyecan ve gerçeklik, biraz acılarımız, biraz sevinçlerimiz, biraz da hayallerimiz ve biz!
Bir hayatın özetidir Siyah... Bizim özetimiz, diyetimiz, susturduğumuz dilimizdir Siyah...Öyleyse Siyah'a hoş geldiniz...
Bir yazar olarak şunu haykırıyorum: Ey güzel ülkemin güzel işler yapan güzel insanları! Belki kalbi yoksul varlık budalaları sizi fark eder de edebiyata ve sanata kendini adamış bir avuç gönlü güzel genç örnek alınır.
Kendi adıma şunu söylemeliyim ki okumayan bir toplumun bireylerini, televizyona rağmen kitaba çağırmak, gerçekten büyük cengaverlik. Bu cesaretinizden ötürü sizleri kutluyorum. Hep yanınızda ve Siyah'ınızdayım...
Kahraman Tazeoğlu
Yazmak, insanoğlunun ilk terapisiydi belki, konuşmanın güzelliğinden bağımsız bir tad taşıyan bu ifade biçimi, özgürlüğüyle ilgili de başka bir sihiri barındırıyor. Genç arkadaşlarımın bu sihir i kullanma fikirlerini memnuniyetle karşılıyorum. Bu mücadelelerini de "çabalamak" nitelendirmeleri de, hayranlık uyandıran bir tevazu örneği. Siz bu satırların kıymetli okuyucuları; belli ki güzel insanların emeğiyle vakit getireceksiniz. Dostlarımın, aşklarını ve alçak gönüllerini kaybetmemeleri umuduyla...
Ceyhun Yılmaz
Format:
Sayfa Sayısı: 39
Dili: Türkçe
Yayınevi: Adımlar Yayınevi