Author: | Selim Gürselgil | ISBN: | 1230003084090 |
Publisher: | Akis Kitap | Publication: | February 13, 2019 |
Imprint: | Language: | English |
Author: | Selim Gürselgil |
ISBN: | 1230003084090 |
Publisher: | Akis Kitap |
Publication: | February 13, 2019 |
Imprint: | |
Language: | English |
u kitapta yer alan denemelerin her biri, konuya çeşitli perspektifler ve ideolojik formasyonlarla yaklaşan kimselerle yaptığım tartışmalardan oluşmaktadır. Göreceğiniz gibi, tartışmanın gelişine ve gelişimine göre, bazılarına ciddiyetle, bazılarına ise –ben de- alaycı cevaplar vermeye çalıştım.
Bu tartışmalar 2011-2014 yıllarına yayılan 3 buçuk yıllık süre zarfında Ekşi Sözlük’te yerleyeksan rumuzuyla yayınlandı ve bilenlerin hemen hatırlayacağı üzere bir hayli popüler oldu. Daha sonra benim sözlükten atılmamla beraber internet ortamından bütünüyle silindi.
Buna rağmen bir çok genç, yıllarca bu yazıları yeniden yayınlamamı veya kendisine göndermemi talep etmeye devam etti. Ben de her seferinde onlara bunu vadetmeme rağmen bugüne kadar hiçbir şekilde gerçekleştiremedim. Bu kitap sayesinde bir bakıma da bu sözümü yerine getiriyorum.
*
Bu kitapta kullanılan başlıklar bütünüyle bana ait değildir. Bir kısmı, hatta çoğu, başka sözlük kullanıcıları tarafından açılmış ve benden ziyade onların fikrini yansıtmaktadır. Benim dışımda açılan bir başlığa benim dahlim, ancak onun yorumlanmasına, yani başlık altında yazılanlara ilişkindir. Başlıkların bir kısmının iç gıcıklayıcı olmasından dolayı beni kınamayınız.
Diğer taraftan Ekşi Sözlük’te genellikle ateist, yer yer din düşmanı, genellikle Batıcı ve Batılı ideolojilere inanmış bir gençlik ve aydın kesimi hakim durumdadır. Bunun böyle olması, sözlük yönetiminin politikası gereğidir. Benim gibi inançlı kimseler orada arasıra göründüğü zaman, genellikle kendilerini büyük bir saldırı altında ve sonsuz bir polemiğin içinde bulurlar. Cevap verdikleri ölçüde de polemiğin dozu artar.
Dolayısiyle buradaki denemelerin hemen hepsi, serbest denemeler olmaktan ziyade, sözkonusu “saldırı karşısında kalmışlık” ve “polemik” üslubu içindedir. Bunlardan bazıları, saldırının şekline ve üslubuna göre, amiyane ifadelerin, sokak ağzının, dahası küfürlerin hakim olduğu bir havadadır. Ben bunları, kitap üslubuna her ne kadar dönüştürmeye çalıştıysam da, bir kısmını sözkonusu havayı vermesi açısından olduğu gibi bırakma gereği duydum.
Burada okuyucunun dikkat etmesi gereken, polemik konularına fon teşkil eden havanın belirleyicisi ve sorumlusu ben olmadığımdır.
u kitapta yer alan denemelerin her biri, konuya çeşitli perspektifler ve ideolojik formasyonlarla yaklaşan kimselerle yaptığım tartışmalardan oluşmaktadır. Göreceğiniz gibi, tartışmanın gelişine ve gelişimine göre, bazılarına ciddiyetle, bazılarına ise –ben de- alaycı cevaplar vermeye çalıştım.
Bu tartışmalar 2011-2014 yıllarına yayılan 3 buçuk yıllık süre zarfında Ekşi Sözlük’te yerleyeksan rumuzuyla yayınlandı ve bilenlerin hemen hatırlayacağı üzere bir hayli popüler oldu. Daha sonra benim sözlükten atılmamla beraber internet ortamından bütünüyle silindi.
Buna rağmen bir çok genç, yıllarca bu yazıları yeniden yayınlamamı veya kendisine göndermemi talep etmeye devam etti. Ben de her seferinde onlara bunu vadetmeme rağmen bugüne kadar hiçbir şekilde gerçekleştiremedim. Bu kitap sayesinde bir bakıma da bu sözümü yerine getiriyorum.
*
Bu kitapta kullanılan başlıklar bütünüyle bana ait değildir. Bir kısmı, hatta çoğu, başka sözlük kullanıcıları tarafından açılmış ve benden ziyade onların fikrini yansıtmaktadır. Benim dışımda açılan bir başlığa benim dahlim, ancak onun yorumlanmasına, yani başlık altında yazılanlara ilişkindir. Başlıkların bir kısmının iç gıcıklayıcı olmasından dolayı beni kınamayınız.
Diğer taraftan Ekşi Sözlük’te genellikle ateist, yer yer din düşmanı, genellikle Batıcı ve Batılı ideolojilere inanmış bir gençlik ve aydın kesimi hakim durumdadır. Bunun böyle olması, sözlük yönetiminin politikası gereğidir. Benim gibi inançlı kimseler orada arasıra göründüğü zaman, genellikle kendilerini büyük bir saldırı altında ve sonsuz bir polemiğin içinde bulurlar. Cevap verdikleri ölçüde de polemiğin dozu artar.
Dolayısiyle buradaki denemelerin hemen hepsi, serbest denemeler olmaktan ziyade, sözkonusu “saldırı karşısında kalmışlık” ve “polemik” üslubu içindedir. Bunlardan bazıları, saldırının şekline ve üslubuna göre, amiyane ifadelerin, sokak ağzının, dahası küfürlerin hakim olduğu bir havadadır. Ben bunları, kitap üslubuna her ne kadar dönüştürmeye çalıştıysam da, bir kısmını sözkonusu havayı vermesi açısından olduğu gibi bırakma gereği duydum.
Burada okuyucunun dikkat etmesi gereken, polemik konularına fon teşkil eden havanın belirleyicisi ve sorumlusu ben olmadığımdır.