Author: | Rene Descartes | ISBN: | 9786055063368 |
Publisher: | Doğu Batı Yayınları | Publication: | January 1, 2001 |
Imprint: | Language: | Turkish |
Author: | Rene Descartes |
ISBN: | 9786055063368 |
Publisher: | Doğu Batı Yayınları |
Publication: | January 1, 2001 |
Imprint: | |
Language: | Turkish |
Yöntem Üzerine Konuşma bir cogito ergo sum (düşünüyorum öyleyse varım) manifestosudur.
Descartes düşünmenin açık ve seçik ilkelerini aşama aşama saptamaya çalışırken yöntemsel bir kuşkuyla yola çıkar. Bu kuşku var olmak için zorunlu bir neden sayılmalıdır. Tıpkı Ben'in Tanrı karşısında, bedenin ise ruhlar âleminde konumlanması gibi var olmak için de var olmanın çelişkisini bütünüyle anlamalıyız. Kuşku duymuyorsam zaten hiçbir şey üzerinde düşünmüyorum demektir. Eğer tüm düşünce kendinde ilkeleri bir araya getirmiş ise sonuçta varlığı yadsınamayacak bir düşünen özne ortaya çıkacaktır. Böylelikle modern düşüncenin kendine sıklıkla referans aldığı bir yöntem ve bilimlerin doğuşuna eşlik eden bir felsefe skolastik bir dünyadan yolunu tamamen ayıracaktır:
İlk kural, kesin olarak doğru olduğunu bilmediğim hiçbir şeyi doğru kabul etmemektir; yani aceleci davranmaktan ve önyargılardan özenle kaçınmak, yalnızca zihnimin açık ve seçik olarak gördüğü ve bir daha şüphe duymayacağım şeyleri kendi yargılarıma dâhil etmek.
İkinci kural, ele aldığım her bir zorluğu mümkün olduğu kadar veya onu daha iyi anlamam için gerektiği kadar küçük parçalara ayırmaktır.
Üçüncü kural, en basit ve bilinmesi en kolay şeylerden başlayarak, en karmaşık şeylere kadar kademeli olarak ilerleyerek, düşüncelerimi belli bir düzen içinde yönetmek; birbirini doğal olarak izlemeyen veya öncelemeyen şeyleri belli bir sıraya göre incelemek.
Son ve dördüncü kural, her aşamada bütünlüklü hesaplamalar ve genel denetlemeler yapmak ve böylece herhangi bir şeyi unutmadığından emin olmak.
(Tanıtım Bülteninden)
Yöntem Üzerine Konuşma bir cogito ergo sum (düşünüyorum öyleyse varım) manifestosudur.
Descartes düşünmenin açık ve seçik ilkelerini aşama aşama saptamaya çalışırken yöntemsel bir kuşkuyla yola çıkar. Bu kuşku var olmak için zorunlu bir neden sayılmalıdır. Tıpkı Ben'in Tanrı karşısında, bedenin ise ruhlar âleminde konumlanması gibi var olmak için de var olmanın çelişkisini bütünüyle anlamalıyız. Kuşku duymuyorsam zaten hiçbir şey üzerinde düşünmüyorum demektir. Eğer tüm düşünce kendinde ilkeleri bir araya getirmiş ise sonuçta varlığı yadsınamayacak bir düşünen özne ortaya çıkacaktır. Böylelikle modern düşüncenin kendine sıklıkla referans aldığı bir yöntem ve bilimlerin doğuşuna eşlik eden bir felsefe skolastik bir dünyadan yolunu tamamen ayıracaktır:
İlk kural, kesin olarak doğru olduğunu bilmediğim hiçbir şeyi doğru kabul etmemektir; yani aceleci davranmaktan ve önyargılardan özenle kaçınmak, yalnızca zihnimin açık ve seçik olarak gördüğü ve bir daha şüphe duymayacağım şeyleri kendi yargılarıma dâhil etmek.
İkinci kural, ele aldığım her bir zorluğu mümkün olduğu kadar veya onu daha iyi anlamam için gerektiği kadar küçük parçalara ayırmaktır.
Üçüncü kural, en basit ve bilinmesi en kolay şeylerden başlayarak, en karmaşık şeylere kadar kademeli olarak ilerleyerek, düşüncelerimi belli bir düzen içinde yönetmek; birbirini doğal olarak izlemeyen veya öncelemeyen şeyleri belli bir sıraya göre incelemek.
Son ve dördüncü kural, her aşamada bütünlüklü hesaplamalar ve genel denetlemeler yapmak ve böylece herhangi bir şeyi unutmadığından emin olmak.
(Tanıtım Bülteninden)